Detrox
Sağlık Tesislerinde Kimyasal Maruziyet Riskini Azaltma Yöntemleri

Sağlık Tesislerinde Kimyasal Maruziyet Riskini Azaltma Yöntemleri

Görünmeyen Tehlike ile Etkin Mücadele Rehberi

Kimyasal Maruziyet Görünmez Bir İş Riski midir?

Sağlık tesislerinde hastaların sağlığı kadar, sağlık çalışanlarının güvenliği de kritik öneme sahiptir. Ancak çoğu zaman görünmeyen ya da göz ardı edilen risklerin başında kimyasal maruziyet gelir.

Ameliyathane personelinden temizlik görevlisine, laboratuvar çalışanından diş hekimine kadar birçok sağlık profesyoneli, günlük işlerinin bir parçası olarak kimyasal maddelerle temas etmektedir. Bu temasın oluşturduğu risk, yalnızca akut reaksiyonlarla sınırlı kalmayıp, uzun vadede solunum problemleri, cilt hassasiyetleri, hatta kanserojen etkiler doğurabilecek düzeyde olabilir.

Kimyasal Maruziyet Nedir? Sağlık Tesislerinde Nasıl Ortaya Çıkar?

Kimyasal maruziyet, zararlı bir maddenin solunması, cilde temas etmesi, yutulması veya göze teması gibi yollarla vücuda alınmasıdır. Sağlık tesislerinde maruziyetin kaynakları oldukça çeşitlidir:

Yaygın Kimyasal Maruziyet Kaynakları:

  • Dezenfektanlar (ör. aldehitler, perasetik asit, klor bileşenleri)
  • Sterilizasyon gazları (ör. etilen oksit)
  • Laboratuvar reaktifleri (formalin, çözücüler, boya maddeleri)
  • İlaç ve kemoterapi ajanları
  • Anestezik gazlar
  • Lateks ve akrilat bazlı tıbbi sarf malzemeleri

Bu maddelerin kullanımı çoğu zaman zorunludur; ancak asıl sorun, kontrolsüz kullanım, yetersiz havalandırma, eğitim eksikliği ve koruyucu ekipman yetersizliğinden kaynaklanır.

Maruziyet Türleri ve Belirtileri

a) Akut Maruziyet:

Kısa sürede yüksek dozda temas. Genellikle baş ağrısı, baş dönmesi, göz yanması, öksürük gibi semptomlara neden olur.

b) Kronik Maruziyet:

Düşük dozlarda ama sürekli maruziyet. Aylar ve yıllar içinde astım, bronşit, cilt hastalıkları, bağışıklık sisteminde bozulma gibi uzun süreli sorunlara yol açabilir.

Maruziyetin Önlenmesinde En Etkili Yöntem: Hiyerarşik Kontrol Yaklaşımı

Sağlık kuruluşlarında kimyasal riskleri azaltmanın en bilimsel yöntemi “Kontrol Önlemleri Hiyerarşisi” olarak adlandırılan 5 basamaklı sistemdir:

1. Eliminasyon

Kimyasal maddenin kullanımının tamamen ortadan kaldırılması. (Pratikte sağlık tesislerinde nadir uygulanabilir)

2. İkame (Substitüsyon)

Daha az zararlı kimyasalların tercih edilmesi. Örneğin glutaraldehit yerine düşük toksisiteli perasetik asit kullanımı.

3. Mühendislik Kontrolleri

  • Havalandırma sistemleri (HEPA filtreli sistemler, aspirasyon üniteleri)
  • Kimyasal saklama dolapları, güvenli depolama alanları
  • Kapalı sistem sterilizasyon cihazları
  • Otomatik dozajlama sistemleri

4. İdari Kontroller

  • Kullanım prosedürlerinin yazılı hale getirilmesi
  • Maruziyet süresinin sınırlandırılması (örneğin günde sadece belirli süre temizlik yapmak)
  • Rotasyon sistemiyle çalışan yükünün azaltılması
  • Kimyasal etiketleme, güvenlik veri formlarının (SDS) erişilebilir kılınması

5. Kişisel Koruyucu Ekipman (KKE)

Son savunma hattı. Eldiven, maske, gözlük, önlük gibi ekipmanların doğru seçilmesi ve düzenli kullanılması gerekir. Ancak tek başına yeterli değildir.

Eğitim: Koruyucu Kültürün Anahtarı

Birçok maruziyet kazası, yetersiz eğitim nedeniyle meydana gelir. Sağlık çalışanlarının:

  • Hangi kimyasalın ne tür risk taşıdığını bilmesi
  • Etiket okuma ve SDS yorumlama yetkinliği kazanması
  • Olası dökülme veya temasta ne yapılması gerektiğini bilmesi gerekir.

Eğitimler yılda en az bir kez, yeni başlayan personel için işe girişte zorunlu olarak düzenlenmelidir.

Denetim ve Raporlama Mekanizmaları

Birçok sağlık tesisi kimyasal risklerle ilgili proaktif denetim mekanizması oluşturmaz. Halbuki;

  • Kimyasal madde stok kayıtları
  • Kullanım sıklığı ve miktar analizleri
  • Havalandırma sistemi kontrolleri
  • Personelden gelen şikayetlerin takibi
  • Dökülme veya kazaların raporlanması

gibi unsurlar sayesinde risk haritası çıkarılabilir ve planlama yapılabilir.

Örnek Uygulamalar: İyi Uygulama Modelleri

Bazı modern sağlık tesislerinde uygulanan örnek önlemler:

  • Dezenfeksiyon robotları veya otomatik püskürtme sistemleri ile personelin doğrudan temasının azaltılması
  • Otomatik deterjan-dozaj sistemleri ile ölçüsüz kimyasal kullanımının önlenmesi
  • Açık alanlarda değil, izole havalandırmalı kabinlerde kimyasal hazırlanması
  • Dijital envanter sistemleriyle kimyasal tüketimin izlenmesi

Bu tür sistemlerin kurulumu ilk etapta maliyetli gibi görünse de, uzun vadede sağlık giderlerini ve personel devrini azaltır.

Yasal Mevzuat ve Sorumluluklar

Türkiye’de kimyasal maruziyetle ilgili temel düzenlemeler:

  • 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu
  • Çalışanların Kimyasal Maddelerle Çalışmalarda Sağlık ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmelik
  • Biyosidal Ürünler Yönetmeliği
  • Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği

Bu yönetmelikler sadece işvereni değil, aynı zamanda kullanıcıyı da sorumlu kılar. Bu nedenle hem yöneticiler hem de çalışanlar görevlerini bilmeli ve uygulamalıdır.

Kimyasal Risklerle Mücadele Ortak Bir Sorumluluktur

Sağlık tesislerinde görünmeyen, kokusuz ve çoğu zaman alışılmış hale gelen kimyasallar, yanlış kullanıldığında ciddi meslek hastalıklarına yol açabilir. Bu tehditlerle baş etmek sadece koruyucu ekipmanla değil, kurumsal farkındalık, proaktif yaklaşım, sürekli eğitim, yapısal önlemler ve sorumluluk paylaşımı ile mümkündür.

Unutulmamalıdır ki; bir kimyasal madde ne kadar güçlü olursa olsun, insan sağlığı ondan daha değerlidir.

    Ürünlerimiz hakkında bilgi almak için aşağıdaki formu doldurabilirsiniz.

    Open chat
    1
    Merhaba 👋
    Hangi konuda bilgi almak istemiştiniz?